İSLAM

İSLÂM

• (Arapça, selâm-selâmet ‘beri olmak’tan İslâm) Allah’ın Kur’an ile vahyettiği ve esasları Hz. Muhammed tarafından bildirilen din, Müslümanlık. (Ayverdi)

• İslâm, “silm” ve “selâm” kökünden türeyen bir kelimedir. Silm; barış, güven ve huzur, selâm da; mutluluk, esenlik ve güvenlik demektir. İslâm ise Allah’a teslim olmak, boyun eğmek ve itaat etmek mânâsınadır. (Diyanet)

• Kur’an’da, Hz. Muhammed vasıtasıyla tebliğ edilen ve yalnızca Allah’ı ilâh olarak tanıma, O’na hiçbir şeyi ortak koşmama ve yalnızca Allah’a ibâdet etme temeline dayalı olan din, inanç sistemi. Arapça “teslim olmak, boyun eğmek” anlamına gelen bir fiil kökünden türetilen ve terim olarak “teslim olma” anlamına gelen İslâm, Kur’an’da “Allah’ın insanlar için seçtiği (belirlediği) din”, “Allah’ın dîni” şeklinde tanımlanır…(Mehmet Aydın)

• “İslâm” kelimesinin mânâsı: Dîni ve inancı sırf Allah’a has kılma ve yapma demektir. (Razi, 3/19 tefsirinden)

• Teslim olma, tam bir güvenle bir daha geri almamak üzere kendini verme, ilâhî dînin adı. (Sevinçgül)

• Arapça İslâm (özellikle Tanrıya) teslim olma, boyun eğme… (Nişanyan)

~

         Elmalılı Arapça silm kelimesinin ekollere göre farklı iki şekilde okunabildiğini, buna rağmen anlamının aynı olduğunu belirttikten sonra şöyle devam eder:

“İkisi de barış ve selâmet demektir. Bu da aslında İslâm’ın, boyun eğme mânâsıyla ilgilidir. İslâm, Allah’a boyun eğmek ve ihlâs demek olduğu gibi, bir de buna dayanmakla selâmete girmek mânâsını ifade ediyor. Şu halde bu âyet ile iman ve İslâm’ın mânâsı, dünya ve ahirette, barış ve selâmete girmek demek olduğu anlatılarak bütün iman edenler, İslâm’ın kemaline davet olunuyor.” (Elmalılı, 2/208 tefsirinden)

“İslâm Kur’an’da, Hz. Muhammed vasıtasıyla tebliğ edilen ve yalnızca Allah’ı ilâh olarak tanıma, O’na hiçbir şeyi ortak koşmama ve yalnızca Allah’a ibâdet etme temeline dayalı olan din, inanç sistemi. Arapça “teslim olmak, boyun eğmek” anlamına gelen bir fiil kökünden türetilen ve terim olarak “teslim olma” anlamına gelen İslâm, Kur’an’da “Allah’ın insanlar için seçtiği (belirlediği) din”, “Allah’ın dîni” şeklinde tanımlanır. (Ali İmran: 3/19-83, Maide: 5/3.) Dîni, insanın yaşam biçimi ya da hayat tarzı olarak tanımlayan Kur’an’a göre Allah’ın dîni olan İslâm, insanı hidayete ve kurtuluşa kavuşturacak olan yegane dindir.

İslâm, kendi tarihini İnsanlık tarihinin herhangi bir dönemiyle ya da Hz. Muhammed’le başlatmaz; zira İslâm, insanlık tarihiyle başlayan bir tarihsel sürece sahiptir. Allah’ın dînî olarak İslâm, yaratılan ilk insan olan Adem’e Allah tarafından bir yaşam tarzı olarak öğretilmiştir. Adem sonrası dönemde de İslâm, çeşitli elçiler vasıtasıyla tekrar tekrar insanlığa anlatılmış, insanların İslâmın dışında başka yollar edinmemeleri sağlanmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla Kur’an’a göre Adem, Nuh, Hud, İbrahim, Musa, İsa, Muhammed ve bütün peygamberler, insanlara Allah’ın dini olan İslâmı tebliğ eden birer İslâm peygamberidirler ve onların tebliğ ve temsil ettikleri din de İslâmdır…” (Mehmet Aydın)

~

Bazı ayetler:

“Doğrusu Allah katında din, İslâm’dır…” (Elmalılı, 3/19)

“… bugün sizin üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmiyet’e razı oldum.” (Bilmen, 5/3)

“Peygamber(s.a) de şöyle buyurmaktadır: “İslâm beş temel üzerine bina edilmiştir. Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan ayı orucu tutmak ve haccetmek.” Bu hadisi İbn Ömer rivâyet etmiştir.” (Kurtubi, 2/183 tefsirinden)

Tartışma

         İslâm, teslimiyet dînidir. Bireyin geçici dünya hayatında her türlü kötülüklerden korunmak için, ebedi hayatta mutluluğa kavuşmak için yaratıcısına sığınması, O’na teslim olması üzerine kurulmuştur. Bu teslimiyet Allah’ın birliğini, Hz. Muhammed’in kulu ve elçisi olduğunu kabul etmeyle başlayan, Kur’an’ı kabul etmeyle devam eden bir süreçtir, bir yaşam tarzıdır.          

         İslâm, Kur’an sünnet ve hadis ışığında bir içtihat dîni olarak tarif edilebilir. Yani gerektiğinde dînî kaynaklar ışığında yetkililerce alınabilecek kararlarla yeni uygulamalara açık bir dindir. Dolayısıyla verilen kararda etkin olan kişi veya kişilerin yapısı, bilgisi, aklı, zekası, hayat görüşü gibi donanımları hatta bulunduğu ortam ve coğrafya önemli rol oynar. Bu anlamda önemli içtihâdi kararların belirli periyotlarda gerekli bilim dallarından oluşturulmuş kurullarca gözden geçirilmesi, gerekirse güncellenmesi gerekir ki, Kur’an gibi toplumun ilerisinde olmasa bile, topluma yol gösterici olma özelliğini korusun. 

“…içtihâdi bilgiyle ulaşılan sonuçlar, dönemlere göre değişiklik gösterebilmektedir. Mâturîdî’ye göre, işte bu yüzden içtihat her zaman kesin bilgiye ulaştırmaz. Ayrıca zamanın değişmesiyle ortaya çıkan yorum farklılıkları da bunu gerektirmektedir. O hâlde din de, hiçbir dönem kendisinden sonra gelen dönemlerin aşamayacağı kurallar koyma hakkına sahip değildir. Aksi hâlde bu daha sonraki dönemlerde yaşayacak olanların fikrî ıstırap çekmelerine ve mutsuz olmalarına sebep olacaktır. Bu da dînin genel amacıyla bağdaşmaz. Çünkü topyekûn dînin amacı, insanların mutlu olmasını sağlamaktır…” (İslâm’a Giriş, Kaynaklar bölümü)

         Kur’an bütün zamanlara hitap eder, içtihatlar içinde bulundukları zamana. Bu; geçmişte alınan içtihâdi kararlar günümüzde de geçerlidir ya da geçersizdir gibi topluca bir ret veya kabul şeklinde değerlendirilmemeli, araştırma konusu yapılmalıdır.

~

         İslâm, kitabı Kur’an’la yaşar, yaşanır, mutluluk ve huzur getirir. Özgürlükçüdür. Eğer öyle değilse bir yanlışlık var demektir. İslâm terbiye dînidir. Sadece bu dünya için yaşamayı önermediği gibi, sadece ölüm sonrası için yaşamayı da önermez.




YARARLANILAN ESERLER

(Ayverdi), İlhan Ayverdi, Misalli Büyük Türkçe Sözlük 2011

(Diyanet), Dînî Kavramlar Sözlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 2006

(Mehmet Aydın), Prof. Mehmet Aydın, Ansiklopedik Dinler Sözlüğü, Nüve Kültür Merkezi 2005

(Razi), Fahrüddin er-Razi Tefsiri Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Lutfullah Cebeci, Sadık Kılıç ve Cafer Sadık Doğru, Akçağ Yayınları

(Sevinçgül), Ömer Sevinçgül, Küçük Lügat 2005

(Nişanyan), Sevan Nişanyan, Nişanyan Sözlük, Çağdaş Türkçenin Etimolojisi

(Elmalılı), Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur’an Dili Sadeleştirenler; Prof. Dr. İsmail Karaçam, Yrd. Doç. Dr. Emin Işık, Yrd. Doç. Dr. Nusrettin Bolelli, Abdullah Yücel 2011 (Tefsir)

(Bilmen), Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’an-ı Kerim Meali

(Kurtubi), İmam Kurtubi, El-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an Tercümesi, M. Beşir Eryarsoy

(İslâm’a Giriş), İslâm’a Giriş -Ana Konulara Yeni Yaklaşımlar- Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 653

(TDK), Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük

(Kanar), Prof. Dr. Mehmet Kanar, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü