HAC-UMRE

HAC-UMRE

• Hac, İslâm dîninde şer’an zengin sayılan her Müslüman’ın ömründe bir defa kurban bayramı günlerinde belli usullere göre Kabe’yi ziyaret etmesi şeklindeki farz ibâdet. Birçok dinde mukaddes sayılan yerlerin senenin belli günlerinde belli usullere göre ziyaret edilmesi şeklindeki ibâdet. Umre, Hac mevsimi dışında Kâbe’yi ve Mekke’deki mübarek yerleri ziyaret etme.(Ayverdi)

• Kelime olarak “Allah’a yönelme, günahlardan arınma, Hak yolunda feragat göstermek, meşakkatleri göğüsleme ve dînin özüyle temasa geçme” mânâsına gelen hac, terim olarak, Mekke’de bulunan Kabe’yi ve civarındaki kutsal olan özel yerleri, belirli vakti içinde, usulüne uygun olarak ziyaret etmek… (Diyanet)

• Hac, sözlükte özel bir maksat ve niyet anlamına gelir… kastetmek demektir. Bir şeye çokça gidip gelmek mânâsını da ifade eder. Umre de ziyaret demektir. Dînî bakımdan da hac ve umre, Beyt-i Şerif’i bilinen şekilde, niyetle ziyaret etmektir. Haccın özel bir vakti vardır. Umre’nin yoktur. (Elmalılı, 2/158 tefsirinden)

• Hac Arapça, gelmek, kastetmek vs. gibi çeşitli anlamları olan bir kelime. Şer’an, bilinen bâzı şartları taşıyan iman sahibi kişilerin, senenin belli zamanlarında (Zilhicce ayı), belirli kurallara uyarak, Mekke’de Ka’be’yi ziyaret etmesine, Hac denir… (Cebecioğlu)

• Hacc, zengin Müslüman’a farz olan ömürde bir kere Kabe’yi ziyaret etme ibâdeti. (Sevinçgül)

• Arapça hacc, dînî amaçlı ziyaret, özellikle Mekke’yi ziyaret; umra(t), dostluk amacıyla birini ziyaret etme, hac mevsimi dışında yapılan Kâbe ziyareti. (Nişanyan)

~  

         Kısaca belirli bir vakitte, uyulması gereken usul ve kurallar çerçevesinde yapılan kutsal mekan ziyaretleri olarak tarif edebileceğimiz hac, hemen bütün dinlerde görülebilen, maddî ve manevî kazanımlar beklenilen dîni gereklilik kökenli bir eylemdir.

“Şüphesiz ki insanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev Mekke’de bulunan mübarek ve âlemler için bir hidayet kaynağı olandır. (Taberi, 3/96)

“…Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev’i haccetmesi Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır.” (Mevdûdi, 3/97)

~

         Âyetin haccın gerekliliği ile ilgili bölümü meallerde genellikle “Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır” şeklinde çevrilmektedir.

         Elmalılı Bakara sûresi 196’ncı âyetin tefsirinde haccın;

-yukarıdaki âyet delili ile farz kılınmış olduğunu;

-Peygamber tarafından da ilk imkân senesinde ertelenmeden yerine getirildiğini;

-insan hayatında -ilk imkan bulunduğu andan itibaren olmak üzere- bir kere farz olduğunu;

-ilk İslâmî haccın hicri 9. yılda (630 yılında) yapıldığını;

-Hz. Peygamberin ilk ve son haccını hicri 10. yılda (631 yılında) yaptığını, bir yıl sonra da vefat ettiğini belirtir.

~

         Kurtubi’nin tefsirinde de “…Ona yol bulabilen herkesin Beyt’i haccetmesi insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır…(3/97)” şeklinde çevrilen âyetin, Arapçanın kullanım özellikleri ve dilbilgisi kurallarınca, yapılması konusunda zorunluluk seviyesinde gereklilik arz ettiği vurgulanır.

         Kaynaklar İslâm öncesinde de Kabe’ye hac ziyaretinin yapılmakta olduğunu göstermektedir. Kur’an’da geçen bir âyetten (22/27) Hz. Muhammed’ten asırlar önce yaşamış olan İbrahim peygamberin haccı duyurmakla görevlendirildiği anlaşılmaktadır.

         İslâmî açıdan hac ritüeli mezheplere göre farklılıkları olsa da, âyetler ve Hz. Muhammed’in uygulamaları ile belirlenmiş ve bu şekilde günümüze kadar gelmiştir.

         Hac ile ilgili ayetlerin tefsirlerinde yapılışı, ziyaret yerleri ve hatta yer isimleriyle ilgili detaylı rivâyetler bulunmaktadır.



YARARLANILAN ESERLER

(Ayverdi), İlhan Ayverdi, Misalli Büyük Türkçe Sözlük 2011

(Diyanet), Dînî Kavramlar Sözlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 2006

(Elmalılı), Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur’an Dili Sadeleştirenler; Prof. Dr. İsmail Karaçam, Yrd. Doç. Dr. Emin Işık, Yrd. Doç. Dr. Nusrettin Bolelli, Abdullah Yücel 2011 (Tefsir)

(Cebecioğlu), Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu, Tasavvuf Terimleri ve Deyileri Sözlüğü

(Sevinçgül), Ömer Sevinçgül, Küçük Lügat 2005

(Nişanyan), Sevan Nişanyan, Nişanyan Sözlük, Çağdaş Türkçenin Etimolojisi

(Taberi), Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri/ Hisar Yayınevi

(Mevdudi), Ebu’l-Ala Mevdûdi, Tefhim’ul Kur’an, Kur’an’ın Anlamı ve Tefsiri

(Kurtubi), İmam Kurtubi, El-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an Tercümesi, M. Beşir Eryarsoy

Büyük Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu

Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, Prof. Dr. Mehmet Kanar